15 Nisan 2012 Pazar

Xangri-lá - 1. Bölüm

Geçtiğimiz Cuma Paskalya tatili olduğundan 3 günlük hafta sonu için ne yapsak diye düşünürken eşimin (kendisinden bundan böyle H. olarak bahsedeceğim) iş arkadaşlarından Jann bizi kendisiyle beraber Xangri-lá gezisine davet etti. Xangri-lá, Porto Alegre'yle aynı eyalette bir tatil beldesi. Brezilyalılar Rio Grande do Sul'un plajlarından, genel olarak sahillerinden pek şikayetçiler. Hiç beğenmiyorlar. Biz de denize girmesek bile en azından kafa dinleriz diye düşünerek gidelim dedik. İyi ki de gitmişiz.

Planımıza göre Jann bir araba ayarlayacaktı ve üçümüz yollara düşecektik. Ama işler umduğumuz gibi gitmedi, tabii ki. (: Bizi kurtaran yine H. ve Jann'in başka bir iş arkadaşları oldu. Caroline ve kocası da aynı hafta sonu gittiğimiz yere yakın başka bir tatil beldesindeki yazlıklarına gidiyorlarmış. Son derece büyük bir incelik göstererek bizi de gideceğimiz yere bırakmayı kabul ettiler. Özellikle Caroline büyük bir fedakârlık gösterdi zira yazlığa giden sırf ikisi değildi. Cüssesi yerinde olan bulldoglarını da beraber götürüyorlardı. ((: Başta arkada dört kişi gittik. :D Ben tabii ortamın en ufak tefek insanı olarak öne kaykılan gariban oldum. Bir süre sonra dizlerim isyan edince Carol ön koltuğa geçip köpeği kucağına aldı. Durumdan ne köpek ne de Carol mutlu olmuştur sanıyorum. (:


Güç belâ vardık pansiyona. Pousada Jomar'ı görmek için çok hevesliydim zira gitmeden internet sitesine bakmıştım ve fotoğrafları çok hoşuma gitmişti. Hayâl kırıklığına uğratmadı. (: Özellikle çocukluğunda yaz tatillerini Mister No eşliğinde geçirmiş olan H. zevkten dört köşe oldu. (Benim yaz tatillerimin favori çizgi romanı Temel Reis'ti. :P) Odalarda kablosuz internet erişimi olmasa da ortak kullanım alanlarları sevimlilikleriyle durumu telafi ettiler. (:


Eşyaları bıraktıktan sonra günü daha fazla kaçırmamak için plaja koştuk doğal olarak. Bu noktada Brezilyalıların ülkenin kuzeyindeki sahillerin kusursuzluğundan burunlarının baya kalkık olduğuna karar verdim. Beğenmedikleri Xangri-lá sahiline ben bayıldım zira.


Sahil iyiydi de deniz biraz ruh hastasıydı yalnız. ((: Yani pek yüzdük denilemez. H. de ben de denizde oynamayı sevdiğimizden haşin dalgalar bizi çok eğlendirdi yine de. Sinsice beni sırtımdan vuran bir dalga yüzünden dizim kuma sürtünerek sürüklenmeseydim daha iyiydi tabii. Dizimdeki yaralar geçmedi daha diyeyim. :/


Geldik benim için tatilin en güzel anlarına. Ben hayatımda böyle güzel bir gün batımı görmedim. Ay ise bambaşka güzeldi, büyüleyiciydi. Tarif edecek kelime bulamıyorum. Fotoğraflarda etkisi tam olarak yansıtılamasa da H. mümkün olduğunca fotoğraflamış bu güzelliği.


Ayın ve gökyüzünün güzelliğinden leylâ olmuş bir şekilde dolandıktan sonra akşam yemeği vakti geldi. Paskalya olduğundan bomboş olan restoranlardan birine geçtik ve ben televizyondaki Brezilya dizisini görünce kendime geldim. ((:

:D

Enteresan bir olay yoktu gördüğünüz üzere

Gün tabii ki her tatil beldesinde olduğu üzere sivrisineklerle sarmaşdolaş uykuya dalarak sonra erdi. :P

Xangri-lá gezisini iki bölüme ayırdım çünkü hem geri kalan fotoğrafları henüz yüklemedim hem de H. The Adventures of Tintin'i izleyelim diye aklımı çeldi. İkinci bölümü de çok geciktirmeden gün içinde yazacağım. (:

1 yorum:

  1. Biz iyi bir konaklama vardı umuyoruz. Tekrar hoş geldiniz olun!
    :)

    Pousada Jomar

    YanıtlaSil